
“İYİ YAZILMIÅž KARAKTERİ OYNAMAK KEYİFLİ”
_Jpeg.jpeg)
Atv’deki “Seviyor Sevmiyor” dizisinin İrem’i Gonca Sarıyıldız: “Karakterin iyi, kötü olması umurumda deÄŸil. Asıl heyecan verici ve keyifli olan iyi yazılmış bir karakteri oynamak”
​
Televizyonun insanı yanılttığına bir kez daha ÅŸahit oldum Gonca Sarıyıldız’la karşılaşınca. Uzun boyuna raÄŸmen minyon bir yapısı var ve gerçekten küçük gösteriyor. Öyle ki 29 yaşında ama “20 yaşındayım” dese herkes inanır herhalde. İlk kez “MuhteÅŸem Yüzyıl”da izlediÄŸimiz, sonrasında “DiÄŸer Yarım” ve “Bedel” dizilerinde karşımıza çıkan Sarıyıldız ÅŸu an “Seviyor Sevmiyor”da oynuyor. Biz de buluÅŸup hem diziden hem neler yaptığından bahsettik.
​
Küçükken ilgilenir miydiniz oyunculukla? İlk ne zaman “Ben oyuncu olacağım” dediniz?
Sanırım 12 yaşındaydım ama bu ailemin çok desteklediÄŸi bir ÅŸey deÄŸildi. Emin olamıyorlardı zaten o yaÅŸtaki bir çocuÄŸun söylediÄŸi ÅŸeyin ciddiyetinden. Gerçekten istiyor mu, yoksa bir heves mi bilemediklerinden de o orada kaldı. Ben konservatuvara girmek yerine İstanbul Üniversitesi’nde çalışma ekonomisi okudum. Hatta mezun oldum, sonra konservatuvara girdim. Müjdat Gezen Kültür ve Sanat Merkezi’nde okudum. O sırada 22 yaşındaydım ve geç mi kaldım acaba diye düÅŸünüp korkarak atladım o eÅŸikten.
Sonra da “MuhteÅŸem Yüzyıl”, “DiÄŸer Yarım” ve “Bedel” dizileri geldi. Böylece sizi hem iyi hem de kötü karakterlerde izlemiÅŸ olduk. Hangisini oynamak sizi daha çok heyecanlandırdı?
Ben de kendime soruyordum, “Kötüyü oynamak mı daha keyifli, yoksa iyiyi oynamak mı?” diye. Åžunu fark ettim ki ne iyi yazılıyorsa onu oynamak keyifli. Hiç umurumda deÄŸil karakter iyi mi kötü mü, asıl heyecan verici olan iyi yazılmış bir ÅŸeyi oynamak. Hatta ÅŸunu da diyebilirim; hep benzer karakterleri bile oynasam eÄŸer iyi yazılmışsa bu bana rahatsızlık vermez. Proje, yönetmen, senaryo iyiyse keyif bile verir diye düÅŸünüyorum çünkü benzer olsa da aynı olmuyor ki. Hem yazarın katkısı oluyor, ayrıca siz de bir ÅŸeyler katabiliyorsunuz.
​
“Seviyor Sevmiyor” baÅŸlayalı beÅŸ bölüm oldu. Az çok tanıdık İrem’i ama bir de sizden dinlemek isterim karakterinizi...
İrem’in, aslında çok belli etmeyi sevmese de hayatını ve kiÅŸiliÄŸini ÅŸekillendiren en önemli ÅŸey annesinin onu terk etmiÅŸ olması. İnsanlara çok güvenemeyen, yakın iliÅŸkiler kurmakta zorlanan biri. Sadece Deniz’le bunu yaÅŸamıyor. Hayatındaki boÅŸluÄŸu dolduran, yalnızlığını alan kiÅŸi Deniz. Hem dostu hem kardeÅŸi, her ÅŸeyi o.
​
“Modayla hiç alakam yok”
​
Ama ÅŸimdi YiÄŸit’e âşık oldu. Bir yandan her ÅŸeyi dediÄŸiniz Deniz var! Ne olacak sizce?
Evet, ama İrem ilk defa âşık oluyor. İrem için bir baÅŸka dönüm noktası da YiÄŸit olacak çünkü hayatında hiç böyle bir duygu yaÅŸamamış. Kimseye gerçekten bir ÅŸey hissedecek kadar kendini bırakamamış. Ona gerçekten deÄŸer veren insanlara da pek denk gelememiÅŸ zaten. Dolayısıyla bir anda YiÄŸit gibi kendine deÄŸer verebilecek, duygusal bir erkekle karşılaşınca dünyası deÄŸiÅŸiyor. Çok ciddi bir çatışma yaşıyor ÅŸu an. Ben de bekliyorum ne yapacak acaba diye.
​
Siz İrem’in yerinde olsanız ne yapardınız?
Ben olsaydım daha birinci gün her ÅŸeyi söylerdim çünkü gerilime katlanamıyorum. Daha doÄŸrusu katlanmıyorum, hiç tahammülüm yok. Gerilim, sır, kaos; hayatımda bunlara yer yok. Ben olsaydım konu olmazdı, hikaye gitmezdi, sıkıcı olurdu yani.
​
_Jpeg.jpeg)
Dizide İrem giyinmeyi bilen, modadan anlayan biri. Siz nasılsınızdır?
Hiç alakam yok! Zaten ilk baÅŸta “Kız modadan anlıyor, giyinmeyi biliyor ve bunu çok seviyor. Ben nasıl bu kızı çalışacağım?” dedim. Ben “Bu tiÅŸörtü çok giyiyorum, o zaman bundan bir tane daha alayım da bir daha kıyafet aramayayım” kafasında bir insan olduÄŸum için...
​
“Aylarca yemek yapsam sıkılmam”
​
Çok küçük gösteriyorsunuz ama aslında 29 yaşındasınız. Hiç “30’a yaklaşıyorum eyvah!” korkusu oluyor mu?
Tabii ki dinç ve hareketli olmak, çabuk iyileÅŸmek, yorulmamak avantajlı ve güzel. Ama ben oyuncuyum ve ÅŸimdiden 60 yaÅŸ rollerini gördüÄŸümde “İnÅŸallah 60 yaşında bana da böyle rol gelir” diye düÅŸünüp bunu hayal ettiÄŸim için o yaşım ilerledi korkusunu yaÅŸamıyorum.
​
Yaz dönemi ve set var. Tatil özlemi var mı?
Åžu an yok. Bir de benim için tatil belirli bir yerde denize girmek deÄŸil. Dinlenebiliyorsam, sevdiÄŸim insanlarla görüÅŸebiliyorsam, bir an stresten ayrılıp nefes alabiliyorsam o benim için zaten huzur ve tatil demek.
​
Set dışında neler yapıyorsunuz?
Sporu ihmal etmemeye çalışıyorum. Fitness yapıyorum, yoga ve pilates yapmaya çalışıyorum. Bir de yemek yapmayı çok seviyorum.
​
Hiç yemek yapıyor gibi durmuyorsunuz...
Çok seviyorum ama gerçekten beni bir yerde bıraksanız aylarca yemek yapsam hiç sıkılmam. Çok ustalaÅŸmadım ama o yüzden hep yeni ÅŸeyler deneyip öÄŸrenmeye çalışıyorum. Mesela son zamanlarda bagel yapmaya çalışıyorum. Ayrıca yemeyi de çok severim. Pırasa, bamya hepsini yer, hepsini de yaparım. Daha çok da çevremdekiler neyi seviyorsa onu yaparım. Takdir topluyorsunuz ya o çok hoÅŸuma gidiyor.